“YASAK ELMA’DA ÇALIŞMAK İNANILMAZ KEYİFLİ”

Yasak Elma 5. sezonuyla NOW izleyicisiyle buluşmaya devam ediyor, entrika her hafta tavan yapıyor... Sizin için bu kadar başarılı bir projede yer almak nasıl bir duygu?

Yasak Elma’da çalışmak inanılmaz keyifli. İçinde olmaktan en keyif aldığım setlerden biri diyebilirim. Muhteşem bir enerji var sette ve üstüne çok güzel sonuçlar alıyoruz seyirciden. Bu yüzden çok memnunum, iyi ki bu projenin bir parçasıyım.

“KUMRU OYNADIĞIM EN FARKLI KARAKTER”

Kumru karakteri hakkındaki düşünceleriniz neler?

Kumru baştan seyircinin de çok tepki gösterdiği bir karakterdi. En sevilen karakterlerinden birinin hayatını alt üst ediyordu sonuçta. Haliyle karakteri canlandırırken, onu iyi bir şekilde canlandırabilmek ve yüksek performans sergileyebilmek adına empati kuruyor ya da Kumru’da tutunabilicek bir takım özellikler arıyordum. Bazen ben de “Yok artık! Daha neler.” diyordum. Ama onun boşvermişliği de biraz hoşuma gitmedi değil. Benim için oynadığım hem en farklı, hem de en eğlenceli karakter oldu.

“İLK SET GÜNÜMDE HEYECANDAN ELİM AYAĞIM TİTRİYORDU”

Kumru çok iddialı bir karakter aslında… Giyimiyle, karakteriyle, duruşuyla bambaşka. Baraj dizisinden sonra böyle bir karaktere adapte olmak sizin için nasıl bir deneyim oldu?

Çok heyecan vericiydi. İlk set günümde heyecandan elim ayağım titriyordu. Çünkü dediğiniz gibi bambaşka bir karakteri canlandırıcaktım. Ama tam olarak istediğim de artık buydu. Artık gerçekten yaşımın enerjisini yansıtabiliceğim, özgürce oynayabiliceğim bir karakter canlandırmak istiyordum ve öyle de oldu.

Karakterinizi canlandırırken zorlandığınız zamanlar oluyor muydu veya oluyor mu?

İlla ki her karakterde olduğu gibi Kumru’da da oldu. Fakat o zaman da onun oyuncu hallerini biraz kullandım ve kullanıyorum. Çünkü çok zamansız ve dünyanın sadece kendi etrafında döndüğüne inanan bir karakter…

Kumru’nun Çağatay’la yasak aşkı ardından şimdi Ekin’le evlendiğini gördük... Neler söylemek istersiniz bu evlilikle ilgili?

Kumru’nun bir tık daha kendini özgürce bıraktığı, yanındayken bastırdığı bazı duyguları rahatlıkla gösterebildiğini düşünüyorum. Çünkü bu sefer içinde hırs, intikam gibi duyguları barındırmadığı bir ilişki içinde…

“ŞIK GİYİNMEK MODUMUZU YÜKSELTİYOR”

Yasak Elma’nın muhteşem kıyafetleri her daim konuşuluyor… En son giydiğiniz gelinlik de çok konuşuldu. Nasıl bir histi gelinlik giymek? Haftanın birçok günü şık giyinmekten hoşlanıyor musunuz?

Açıkcası giydiğim ilk gelinlik değildi, muhtemelen oyunculuk yaptığım sürece son da olmayacak. Bende çok da farklı bir etkisi olmadı o yüzden, artık alıştım hatta konforsuz olduğu ile ilgili şikayetlerim bile var... Tabii ki bunun dışında her gün şık giyinmek hoşuma gidiyor, çünkü yeri geldiğinde modumu inanılmaz yükseltiyor. Sadece kendi özel hayatıma döndüğümde biraz daha rahat kombinler tercih etmeme sebep oluyor. Bazen o doğallığı özlüyorum…

“GİYİNME ODASINDA SAATLERİNİ HARCAYAN BİRİ DEĞİLİM”

Biran Damla Yılmaz olarak siz kendi stilinizi nasıl tanımlarsınız?

Süslenmeyi kesinlikle çok seviyorum ama abartı değil. Spor – şık, biraz da maskülen bir tarzım olabilir. Yaptığım kombinlerde, hareketli bir yapım olduğu için, rahatlığa önem veriyorum. Bir o kadar da uyumlu ve şık olması da gerekiyor tabii ama kararsız ya da giyinme odasında saatlerini harcayan bir insan değilim…

Yasak Elma kadrosu dışarıdan çok eğlenceli görünüyor, sosyal medya paylaşımlarınızı beğeniyle takip ediyoruz. En çok kiminle eğleniyorsunuz? Setin en çok güldüreni kim size göre? 

Bence kadınlar bir araya geldiği zaman her anımız eğlenceli ve keyifli oluyor. O yüzden kimseyi ayıramam. Beni en çok şaşırtan kısmı da tam olarak bu. Bu kadar eğlenip bir yandan da keyifle çalışacağımı, hatta sete gitmek için bu kadar can atacağımı tahmin edemezdim :)

Oyunculuk kariyerinizdeki basamakları emin adımlarla çıkmaya devam ediyorsunuz… Bundan sonra da kesinlikle canlandırmak istediğiniz özel bir karakter var mı ya da oyunculuk anlamında bir hayaliniz?

Romantik komedi veya aksiyon projelerinde olmak isterim. Çünkü neden olmasın! Gencim ve yeni karakterleri oynayıp yeni tecrübeler edinme konusunda çok heyecanlı ve meraklıyım.

“BEN HER KADININ BİR SÜPER KAHRAMAN OLDUĞUNA İNANIYORUM”

En son NOW’un “Hayran Olunacak Kadınlar” projesinde yer aldınız. Bu projede yer almanıza sebep olan en büyük sebep neydi?

Tabii ki en büyük sebep, kadınların ne kadar güçlü olduğunu ön plana çıkarıyor olmamızdı. Toplum baskısından kaynaklı günümüzde ezilen çok kadın var. Ben her kadının bir süper kahraman olduğuna inanıyorum. Kadınlar her şeyi başarır ve her koşulda ayakta kalabilir.

Kendi ayakları üzerinde durma çabasındaki kadınlara ne gibi bir mesaj vermek istersiniz?

Hepimiz öyle değil miyiz zaten? Hepimiz kendi hayatlarımız için bir sürü fedakarlık ve çaba içine girmiyor muyuz? Bence muhteşem bir şey bunu görebiliyor olmak. Çünkü biz yaşamadıkça ya da önümüze çıkmadıkça bu çabaları ve başarıları bazen unutabiliyoruz. Ben her gördüğümde daha çok mutlu olup, daha çok gurur duyuyorum.

“HAYVANLARIMIN MUTLULUĞUNU VE KONFORUNU KENDİMDEN ÖNDE TUTUYORUM”

Hayvanları çok sevdiğinizi biliyoruz. Siz kendi köpeklerinizle birlikteyken, nasıl vakit geçiriyorsunuz? Bundan sonra da hayvan sahiplenmeyi düşünüyor musunuz?

Öncelikle onlar benim çocuklarım, biz bir aileyiz. Dolayısıyla ebeveynler çocukları ile nasıl ilgileniyorsa ben de aynı şekilde onlarla ilgileniyorum. Hepsine karşı eşit davranıyorum. Hatta çoğunlukla da onların mutluluğu ve konforunu kendimden önde tutuyorum. Bütün hepsini çok seviyorum. Daha başka koruyucu ebeveyni olduğum diğer çocuklarım da var. Elimden geldiğince hepsine el uzatmaya çalışıyorum ama “bundan sonra başka hayvan sahiplenir misiniz” sorusuna karşı da netim: Evde kıskançlık krizi hat safhaya çıkar :)

Barınak ziyaretlerine gitmeyi ihmal etmediğinizi de biliyoruz. Sokak hayvanları ve çıkan yeni yasalar konusunda neler söylemek istersiniz?

Yıllardır olan bir problem bu. Yani biz insanlar aslında onların kendi doğasında rahat ve mutlu bir şekilde yaşamalarına izin vermiyoruz. Kendimize dönüp bakmamız gereken yerde ya onları katlediyoruz ya da türlü türlü zararlar veriyoruz. Saf ve aslında tek istediği sevgi, yemek ve yaşam alanı bulmak olan bu canlılara zarar vermek benim mantığıma sığmıyor. Bu yüzden de elimden geldiğince hepsine yardımcı olmaya çalışıyorum ama bu malesef sadece benim yapmam ile olmuyor. Dışarıda binlerce kurtarılmayı bekleyen, yardıma ihtiyacı olan canlılar var.

Malum 2 yıl gibi uzun bir zaman pandemiyle boğuştuk, hala da etkileri sürüyor… Bu uzun ve yorucu süreçten sonra siz de sezon finali sonrasında yaz da geliyorken, bir tatil planladınız mı kendinize? Planladıysanız, rota nereye? 

Tatil konusunda hep spontane takıldım. Önden plan yapmaktansa canım ne istiyorsa ona göre hareket etmeyi seviyorum. İlla ki güzel bir tatil olacak ama bakalım bu yaz beni ne maceralar bekliyor :)