Seyirci Kanunsuz Topraklar’ı çok sevdi. Her bölüm güzel sonuçlar ve yorumlar alıyorsunuz. Hikayeyi ilk okuduğunuzda bekliyor muydunuz bu karşılığı bulmayı?
Evet, tam da beklediğim gibi oldu. Senaryoyu okuduğumda ve kurulan dünyayı gördüğümde sanatın, kostümün nasıl çalıştığını gördüğümde seyircinin muhakkak buna karşılık vereceğini ve seveceğini umuyordum. Beklediğim gibi oldu…
Nasıl bir role hazırlık süreci geçirdiniz? Senarist ve yönetmenle fikir alışverişleriniz oldu mu süreçte?
Elbette hem senaristimizle hem de yönetmenimizle zaman zaman rolün ve projenin gidişatıyla ilgili fikir alışverişinde bulunma şansımız oldu. Hazırlık sürecinde de bol bol o döneme ait görsellere ulaşmaya çalıştım. O döneme ait bulabildiğim metinleri okuyup incelemeye çalıştım. Döneme adaptasyonum için böyle bir yol izledim.
“YAVUZ KARAKTERİ BENDEN ÇOK FARKLI”
Canlandırdığınız karakteri siz nasıl yorumluyorsunuz?
Ben kişisel olarak yorumumdan ziyade senaristimizin ve yönetmenimizin yönlendirmesiyle oyunculuk performansı göstermeye çalışıyorum. Yavuz karakteri benden çok farklı. Bu sebeple kişisel değerlerimi birazcık rolü yorumlarken kendimden uzak tutuyorum. Bu şekilde bir yol izliyorum. Daha çok onların direktiflerine göre şekillendi Yavuz karakteri.
“FİKİRLERİM ZAMANLA DEĞİŞİYOR”
Tiyatro geçmişli olduğunuzu, hatta Stephan King’in ‘Esaretin Bedeli’ eserini tiyatroya uyarladığınızı ve çok büyük beğeni topladığınızı biliyoruz. Bir röportajınızda “Tiyatro bir yere kadar yapıldıktan sonra terkedilmeli” demişsiniz. Hala aynı düşüncede misiniz?
Bir röportajda tiyatro konusunda zamanı geldiğinde terk etmek gerektiği ile ilgili bir cümle kurmuştum. Ancak bu cümlenin öncesini, sonrasını da okumak lazım. Bu cümlenin başında ne söylemişim, sonrasında ne demişim bu cümlenin ifade ettiği anlam açısından belirleyici olan. Tek başına bu cümleyi cımbızladığımız zaman anlamı eksik kalıyor. Evet, bazen insan sevdiğini de terk etmek zorunda kalabilir. Bazen bazı şeylerin süreci dolmuş gibi hissedebiliyor insan. Bazen de kendine ve işine ihanet etmek istemeyebiliyorsun. Gereklerden bahsettim yani bazen öyle gerekir. O dönem öyle düşünüyordum ama şimdi belki de devam etmek gerektiğini düşünüyorum. Fikirlerim zamanla değişiyor…
“GELECEĞE YOLCULUK YAPABİLMEYİ TERCİH EDERDİM”
Kanunsuz Topraklar’ın geçtiği 1940’lı yıllarda yaşamak ister miydiniz? Cevabınız evetse, o yıllara götürmek isteyeceğiniz 3 şey ne olurdu?
Geçmişten ziyade geleceğe yolculuk yapabilmeyi tercih ederdim. Geçmiş ile pek bağ kurmuyorum. Bu sebeple geleceğe gitme şansım da olsa özel olarak yanımda götürmek isteyeceğim belirli bir şey yok aslında.
“DÖNEM PROJELERİNDE YER ALMAM KADERİN BİR CİLVESİ”
Birçok dönem projesinde yer aldınız. Özel bir ilginiz var mı eski dönemlere? Klasik arabalar, plaklar, kıyafetler gibi.
Benim dönem projelerinde yer alma durumum tamamen kaderin bir cilvesi. Tabii ki bir oyuncu olarak proje seçerken özellikle bununla ilgili tercihim hiç olmadı. Biraz denk geldi, biraz tarih tekerrür etti diyebilirim. Günümüz işlerinde olmayı da tabii ki özlemle bekliyorum. Bunun dışında eski dönemlere özel olarak bir ilgim yok.
Hedefleriniz arasında neler var? Oyunculuk dışında düşündüğünüz hayalleriniz var mı?
Benim hedeflerim daha kısa vadeli, uzun vadeli bir hedefim yok. Şu an olmam gerektiği yerde aşağı yukarı olduğumu düşünüyorum. Ufuklara gözümü dikmiş değilim…
“MESLEĞİMİ YAPARKEN KENDİMİ ÇALIŞIYOR OLARAK GÖRMÜYORUM”
Neredeyse hiç boşluk vermeden çalışıyorsunuz. Kendinize zaman ayırmak istediğiniz günler olmuyor mu?
Yani ben mesleğimi yaparken kendimi çalışıyor olarak görmüyorum. Hayatımın rutin akışının içinde bir an. Oyunculuğu benim için belki de birçok meslekten ayıran şey bu. Mesaisi yok oyunculuğun, tabii ki bu yüzden avantajları ve dezavantajları da var. Ben her an kendime vakit ayırıyorum. Zaten vaktimi sadece kendime ve çok sevdiğim, yakınımdaki insanlara ayırıyorum. Mutluyum halimden.
“KENDİ TECRÜBELERİMDEN İLHAM ALMAYI TERCİH EDİYORUM”
İlham aldığınız, rol model olarak gördüğünüz oyuncular var mı?
Kendi tecrübelerimden, sezgilerimden, düşüncelerimden ve duygularımdan ilham almayı tercih ediyorum. Bir oyuncu olarak ilham almak için aynaya bakmak benim için yeterli diyebilirim…