“SERAP MÜKEMMEL BİRİ DEĞİL”
Son Yaz dizisi beğeniyle izlenmeye devam ediyor, heyecan gitgide artıyor. Sizi dizide Kaan’ın annesi, Serap rolünde izliyoruz. Size göre Serap nasıl bir anne?
Serap kocasının ölümünden sonra oğlunu tek başına büyütmek zorunda kalmış ve bu işi çok iyi başarmış bir anne. Mükemmel biri değil, hatalar yapıyor. Özellikle finansal açıdan gereğinden fazla harcama yaparak, yaşamını zora sokacak hatalar yapıyor. Ama anneliği derin, samimi ve sevgi dolu.
Serap karakterinin size göre izleyiciye verdiği en önemli mesaj nedir?
Serap karakterinin izleyiciye verdiği mesaj; Türkiye’de sayıları azımsanamayacak kadar az olan bekar annelerin, tek başına ayakta duruşu ve yaşam mücadelesi içinde çocuklarını en iyi şekilde yetiştirme konusundaki başarısı ve bunun yanı sıra mükemmel olmama halini de kabul etmeleri hakkında yaşadığı deneyimler olabilir.
Peki henüz diziyi izlememiş olanlara, izlemeleri için nasıl sebepler sunarsınız? :)
Henüz diziyi izlememiş olanlara, Son Yaz’ın; güzel, anlamlı ilişkileri ve derin insanlık hallerini abartmadan ve eğlenceli bir şekilde izleme vaadi veren bir dizi olduğunu söyleyebilirim.
“KİMLERLE OYNAYACAĞIM PROJEDE YER ALIP ALMAMA KARARIMI ETKİLİYOR”
Bir dizi veya filmde hayat verdiğiniz karakterin özellikleri o projede yer almanızda ne kadar etkili?
Karakter kadar senaryonun yazım dili kesinlikle büyük bir etken. Canlandırdığım karakterlerin yanı sıra, kimlerle oynayacağım da projede yer alıp almama kararıma etki ediyor.
Setten arta kalan zamanlarda set arkadaşlarınızla Çeşme’de vakit geçirebiliyor musunuz?
Pandemi sebebiyle imkanlar kısıtlı olsa da, mümkün oldukça bir araya gelip Çeşme’nin keyfini birlikte çıkartmaya çalışıyoruz. Arta kalan zamanlarda da dinlenme, sonraki set gününe hazırlanma, okuma ve ezber ile geçiyor günler…
“ÇOK GÜZEL BİR HİKAYENİN PARÇASI OLDUĞUM İÇİN ŞANSLIYIM”
Daha önce vermiş olduğunuz röportajlarınızdan yola çıkarak hayatınızın belirli bir zamanından sonrasını doğada geçirmek istediğinizi biliyoruz. Son Yaz’ın Çeşme’de çekilmesi size neler hissettiriyor?
Çeşme’de olmak güzel… Projedeki arkadaşlarım nefis… Gerçekten çok tatlı bir durum oldu bu. Hem doğada, memleketin en güzel köşelerinden birindeyiz hem de şahane oyuncu arkadaşlarım ve nefis bir ekip ile çalışıyorum. Çok güzel bir hikayenin parçası olduğum için şanslı hissediyorum.
“ROMANIM İÇİN ACELEM YOK”
Aslında pandemi öncesi roman yazmaya başlamıştınız. Şu an romanınız ne aşamada ve içeriği hakkında ufak ipuçları verir misiniz?
Roman gidiyor ama yavaş gidiyor. Onun bir ritmi var, benim de acelem yok… Tamamlandığı zaman ortaya çıkacak.
Salzgitter, Almanya doğumlu olduğunuzu biliyoruz. Pandemi öncesinde Almanya’ya gidip geliyor muydunuz?
Pandemi öncesinde çok fazla seyahat ediyordum. Almanya da tabii ki seyahat duraklarımdan biriydi. Daha çok farklı rotalar keşfetmeyi ve doğa ile iç içe olabileceğim yerlere gitmeyi tercih ediyorum.
“SEVDİĞİM İNSANLARLA SAATLERCE SÜREN SOHBETLERİMİZİ ÖZLEDİM”
Bu son 11 aylık süreçte en çok özlediğiniz şey ne oldu?
En çok özlediğim sevdiğim insanlarla kocaman masalar kurup, saatlerce süren sohbetlerimiz oldu.
“BEN DE KARANTİNA DÖNEMİNDE HÜNERLERİMİ SINADIM”
En sevdiğiniz yemeğin mercimek köftesi olduğunu biliyoruz :) Karantina dönemlerinde kendinize mercimek köftesi yaptınız mı hiç? :)
Herkes gibi ben de karantina döneminde mutfak hünerlerimi sınadım. Keyifli bir mutfak macerası neticesinde ortaya hiç de fena olmayan bir mercimek köftesi çıkardım :)
Marina Abramovic’in Sakıp Sabancı Müzesi’nde gerçekleştirilen Akış/Flux sergisinde sizi Bayan Kontür olarak izledik. İnanılmaz bir performanstı. Süreç nasıl gelişti?
Sekiz yıl önce ‘Artist is Present’i izlemiş ve derinden etkilenmiştim. Beni büyüleyen, özgürlük arayışındaki samimiyet, güç ve cesaretti. Ben de aynı yolun yolcusuyum. Performans sanatçısı değilim, sergiye, “Şansım yok” diyerek başvurdum. 1996’da ‘Cumartesi Gecesi Ateşi’ adlı bir TV programı yapmıştım. Sinemada şarkı söyleyen, ikon kadınları canlandırmıştım. Bu performansların videolarını da yolladım. MAI yetkilileri etkilendiklerini söyledi, görüşmeler sonucu ‘Bayan Kontür’ü projelendirdim.
“4 GÜN 4 GECEYİ KONUŞMADAN, ORMANDA, TEK BAŞIMA, ÇADIRSIZ GEÇİRDİM”
8 saat hiç durmadan performans yapmak için nasıl bir çalışma yaptınız?
10 gün çok az yiyerek, konuşmadan, günde sekiz saat bir minderde meditasyon yapılan Vippasana inzivaları Avustralya ormanlarında tek başına, çadırsız, hiç yemeden, sadece su ve ince battaniyeyle 4 gün 4 gece süren Vision Quest gibi çeşitli ruhsal disiplinlerden geçtim. Ruhsal alanda yaptığım derin çalışmalar ve sanat yaratımım ilk defa birbirine dokundu. Hayatım boyunca buna hazırlanmış gibiydim.